01 G 01 S 01 D 01 S

SCULIN KIDS YAZ KAMPI İÇİN ERKEN KAYIT AVANTAJI KAÇIRMA, İNDİRİMİ YAKALA!

Giriş Yap Öğrenci Portalı
0 Ürün
  • Sepetinizde ürün bulunmuyor.
Seviye Belirleme Testi

İngilizce Deyimler ve Türkçe Anlamları

İngilizceyi akıcı bir şekilde konuşabilmenin yollarından biri de İngilizce deyimleri doğru anlamak ve yerinde kullanabilmektir. İngilizce deyimler, kelime kelime çevrildiğinde çoğu zaman anlamsız ya da farklı görünebilir. Ancak günlük konuşmalarda duygu ve düşünceleri daha doğal ve etkili bir biçimde aktarmamıza yardımcı olurlar.

Bu yazımızda, sık kullanılan İngilizce deyimlerin Türkçe karşılıklarını ele alıyor, bu ifadelerin hangi bağlamlarda kullanıldığını açıklıyoruz. Amacımız sadece anlam öğretmek değil; aynı zamanda deyimlerin arkasındaki kültürel ipuçlarını da fark etmenizi sağlamak. Örnek cümlelerle desteklenen bu içerik sayesinde, İngilizce deyimleri yalnızca ezberlemekle kalmayacak, onları kendiniz de rahatlıkla kullanabileceksiniz.

İngilizce Deyimler ve Türkçe Anlamları  

İngilizce’de deyimler, dilin sadece kurallarını değil, kültürel yönünü de yansıtan özel ifadelerdir. Günlük konuşmalarda sıkça yer verilen bu kalıplar, çoğu zaman doğrudan çevrildiğinde kafa karıştırıcı olabilir. Bu yüzden, İngilizce deyimlerin anlamını ezberlemekten çok, hangi durumlarda ve nasıl kullanıldığını öğrenmek büyük önem taşır.

Bu yazımızda, İngilizce’de en çok karşılaşılan deyimleri Türkçe karşılıklarıyla birlikte ele alacağız. Örnek cümlelerle bağlam içinde inceleyerek anlamını daha kolay kavramanızı hedefliyoruz. Ayrıca deyimlerin kullanıldığı tipik durumlara da değinerek, günlük konuşma becerilerinizi geliştirmenize katkı sağlayacak pratik bilgiler sunacağız.

En Çok Kullanılan İngilizce Deyimler 

Break the ice – Buzları eritmek

Hit the books – Ders çalışmaya başlamak

Let the cat out of the bag – Sırrı ifşa etmek

Piece of cake – Çok kolay

Under the weather – Kendini kötü hissetmek

Costs an arm and a leg – Çok pahalı

Once in a blue moon – Kırk yılda bir

Bite the bullet – Dişini sıkmak

The ball is in your court – Top sende

Spill the beans – Ağzından kaçırmak/ Açığa vurmak

Burn the midnight oil – Gece geç saatlere kadar çalışmak

Hit the sack – Yatmak

Kick the bucket – Ölmek

Cry over spilled milk – Boşuna üzülmek

A blessing in disguise – Görünüşte kötü ama aslında iyi olan şey

Actions speak louder than words – Sözlerden çok eylemler önemlidir

Add fuel to the fire – Yangına körükle gitmek

Back to square one – En başa dönmek

Beat around the bush – Lafı dolandırmak

Best of both worlds – Her iki avantajı birden yaşamak

By the book – Kurallara uygun şekilde

Cut corners – Kolaya kaçmak

Devil’s advocate – Karşı görüş savunmak

Easier said than done – Söylemesi kolay, yapması zor

Give someone the cold shoulder – Birine soğuk davranmak

In hot water – Başını belaya sokmak

Jump on the bandwagon – Modaya uymak

Keep an eye on – Göz kulak olmak

Leave no stone unturned – Tüm yolları denemek

Make a long story short – Uzun lafın kısası

Miss the boat – Fırsatı kaçırmak

On the ball – İşine hakim olmak

Pull someone’s leg – Dalga geçmek

Rain on someone’s parade – Keyfini bozmak

See eye to eye – Aynı fikirde olmak

Speak of the devil – İti an, çomağı hazırla

Take with a grain of salt – Kuşkuyla yaklaşmak

The last straw – Bardağı taşıran son damla

Throw in the towel – Pes etmek

Under your nose – Gözünün önünde

Up in the air – Belirsiz

Your guess is as good as mine – Ben de bilmiyorum

Bend over backwards – Elinden geleni yapmak

Call it a day – Paydos etmek

Drive someone up the wall – Çıldırttırmak

Face the music – Sonuçlarına katlanmak

Go the extra mile – Bir adım fazlasını yapmak

Hit the nail on the head – Tam üstüne basmak

In the same boat – Aynı durumda olmak

Let someone off the hook – Birini sorumluluktan kurtarmak

 

İngilizce Deyimler Örnek Cümleler

1. He made a joke to break the ice.
 Buzları eritmek için bir şaka yaptı.

2. I need to hit the books tonight.
 Bu akşam ders çalışmam gerekiyor.

3. She let the cat out of the bag.
 Sırrı ağzından kaçırdı.

4. This test was a piece of cake.
 Bu sınav çocuk oyuncağıydı.

5. I’m feeling under the weather.
 Kendimi hasta gibi hissediyorum.

6. We go there once in a blue moon.
 Oraya kırk yılda bir gideriz.

7. She burned the midnight oil to meet the deadline.
 Süresine yetişmek için geç saatlere kadar çalıştı.

8. You hit the nail on the head with that comment.
 O yorumla tam üstüne bastın.

9. We’re all in the same boat now.
 Şu an hepimiz aynı durumdayız.

10. They finally threw in the towel and gave up.
 Sonunda pes ettiler ve vazgeçtiler.

SCULIN TÜM HAKLARI SAKLIDIR | Version: 1.9.14

sculin whatsapp hattı
Size özel eğitim paketlerimizi keşfetmek ister misiniz?