İngilizce öğrenirken en önemli konulardan biri de duyguları doğru ifade edebilmektir. İngilizce duygu kelimelerini ve kalıplarını öğrenmek, hem dil becerilerinizi geliştirir hem de iletişiminizi çok daha etkili ve doğal hale getirir.

İngilizce Duygular

İngilizce’de mutluluk, öfke, üzüntü, heyecan gibi duyguları doğru kelimelerle anlatmak, kendinizi daha iyi ifade etmenizi sağlar.

Peki, İngilizce’de duygular nasıl öğrenilir ve bu ifadeler günlük konuşmalarda nasıl kullanılır? Bu yazıda, hem anlamlarını hem de kullanım alanlarını keşfedeceksiniz.

sculin.com olarak, İngilizce’de duyguları doğru bir şekilde ifade etmek, anlamlarını netleştirmek ve iletişimi daha etkili hale getirmek için adım adım etkili teknikleri keşfedeceğiz.
"İngilizce’de duygular nasıl ifade edilir?" veya "İngilizce duyguları nasıl öğrenebilirim?" gibi sorularınız varsa, gelin birlikte keşfedelim!

İngilizce Duygular Nelerdir?    

  Happy – Mutlu

●       Excited – Heyecanlı

●       Proud – Gururlu

●       Grateful – Minnettar

●       Hopeful – Umutlu

●       Content – Memnun

●       Joyful – Neşeli

●       Relieved – Rahatlamış

●       Cheerful – Neşeli

●       Satisfied – Tatmin olmuş

●       Sad – Üzgün

●       Angry – Kızgın

●       Disappointed – Hayal kırıklığına uğramış

●       Fearful – Korkmuş

●       Frustrated – Sinirli

●       Lonely – Yalnız

●       Guilty – Suçlu

●       Embarrassed – Mahcup

●       Hopeless – Umutsuz

●       Bored – Sıkılmış

●       Confused – Şaşkın

●       Nostalgic – Özlem duyan

●       Surprised – Şaşırmış

●       Shocked – Şok olmuş

●       Regretful – Pişman

Duyguların İngilizcesi

●       Anxious – Endişeli

●       Amused – Eğlenmiş

●       Astonished – Hayrete düşmüş

●       Bitter – Acı, kırgın

●       Confident – Kendine güvenen

●       Curious – Meraklı

●       Disgusted – İğrenmiş

●       Eager – İstekli, hevesli

●       Envious – Kıskanmış

●       Gloomy – Karamsar

●       Hopeful – Umutlu

●       Indifferent – Kayıtsız

●       Indignant – Öfkeli, içerlemiş

●       Inspired – İlham almış

●       Jealous – Kıskanmış

●       Jovial – Neşeli, şen

●       Melancholy – Melankolik, hüzünlü

●       Nervous – Gergin

●       Optimistic – İyimser

●       Pessimistic – Kötümser

●       Reluctant – İsteksiz

●       Sentimental – Duygusal

●       Sympathetic – Sempatik

●       Terrified – Korkmuş, dehşete düşmüş

●       Tired – Yorgun

●       Vengeful – İntikamcı

●       Worried – Endişeli

●       Baffled – Şaşkına dönmüş, şaşırmış

●       Begrudging – İsteksiz, gönülsüz

●       Blissful – Mutlu, sevinçli

●       Disillusioned – Hayal kırıklığına uğramış, gerçekleri görebilen

●       Dismayed – Şaşkın, dehşete düşmüş

●       Elated – Çok mutlu, neşelenmiş

●       Exasperated – Çok sinirlenmiş, bıkmış

●       Flustered – Karışık, telaşlı

●       Hysterical – Aşırı derecede sinirli veya ağlayan

●       Infatuated – Aşık olmuş, deli gibi sevmiş

●       Jaded – Bıkmış, tükenmiş

●       Miserable – Sefil, perişan

●       Overwhelmed – Bunalmış, zorlanmış

●       Pained – Acı içinde, canı yanmış

●       Proud – Gururlu, kibirli

●       Ravished – Hayran kalmış, etkilenmiş

●       Reassured – Rahatlamış, güven duyan

●       Reluctant – İsteksiz, gönülsüz

●       Resentful – Küskün, kırgın

●       Skeptical – Şüpheci

●       Spiteful – Kötü niyetli, kinci

●       Stunned – Şok olmuş, şaşkına dönmüş

●       Triumphant – Zafer kazanmış, başarılı

●       Turbulent – Huzursuz, çalkantılı

●       Vulnerable – Savunmasız, hassas

●       Wistful – Özlem dolu, hüzünlü

İngilizce Duygularla İlgili Örnek Cümleler

Happy – Mutlu

●       I feel so happy when I spend time with my family.
 (Ailemle vakit geçirdiğimde çok mutlu oluyorum.)

Excited – Heyecanlı

●       She is excited about her trip to Paris.
 (Paris’e yapacağı seyahat hakkında heyecanlı.)

Proud – Gururlu

●       I’m really proud of my brother for graduating with honors.
 (Kardeşim onur derecesiyle mezun olduğu için gerçekten gururluyum.)

Grateful – Minnettar

●       I’m grateful for all the support you’ve given me.
 (Bana verdiğiniz tüm destek için minnettarım.)

Sad – Üzgün

●       He was sad when he heard the bad news.
 (Kötü haberleri duyduğunda üzgündü.)

Angry – Kızgın

●       She was angry because someone stole her lunch.
 (Birisi onun öğle yemeğini çaldığı için kızgındı.)

Disappointed – Hayal kırıklığına uğramış

●       I was disappointed when the concert was canceled.
 (Konser iptal edildiğinde hayal kırıklığına uğradım.)

Fearful – Korkmuş

●       I’m fearful of flying, especially during thunderstorms.
 (Uçmaktan korkuyorum, özellikle fırtına sırasında.)

Confused – Şaşkın

●       I’m confused by all the different instructions.
 (Bütün bu farklı talimatlardan şaşkınım.)

Nervous – Gergin

●       She felt nervous before her job interview.
 (İş görüşmesinden önce gergindi.)

İngilizce duyguları ifade etmekle ilgili daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, doğru yerdesiniz! Duyguları etkili bir şekilde ifade etmek, İngilizce’yi akıcı ve doğal bir şekilde konuşmanın önemli bir parçasıdır. Bu yazımızda, İngilizce’de duyguların nasıl ifade edildiğini keşfedecek ve hangi ifadelerin günlük konuşmalarda sıkça kullanıldığını öğreneceksiniz.

İngilizce duyguları doğru bir şekilde ifade etmeyi öğrenmek, dil becerilerinizi geliştirmenin harika bir yoludur.

Ayrıca İngilizce kelime dağarcığınızı hızla geliştirmek için İngilizce Zamanlar ve İngilizce Sosyal Medya Terimleri gibi konularda da pratik yapabilirsiniz.

Bu yazılarda, dil becerilerinizi nasıl geliştirebileceğiniz ve günlük yaşamda daha etkili bir şekilde iletişim kurabileceğiniz üzerine faydalı bilgiler bulacaksınız.