Restoranda İngilizce Ne Söylenir?
Restoran İngilizcesi, günlük konuşma dilinin en pratik örneklerinden biridir. Menüdeki seçenekleri sormak, alerjen bilgisi istemek, garsona teşekkür etmek ya da hesabı rica etmek gibi pek çok küçük ama önemli ifade, iletişiminizi kolaylaştırır. Bu nedenle sık kullanılan kalıpları ve anahtar kelimeleri bilmek, özgüvenle sipariş vermenizi sağlar.
Restoranda İngilizce Ne Söylenir?
Özellikle turistik bölgelerde ya da uluslararası zincir restoranlarda bu ifadeleri kullanarak etkili bir şekilde anlaşabilirsiniz. Üstelik sadece temel cümleleri bilmeniz bile karşınızdakinin sizi anlaması için yeterli olur. Şimdi gelin, restoran ortamında kullanabileceğiniz en pratik İngilizce kalıpları ve diyalog örnekleriyle bu bilgileri pekiştirelim.
İngilizce Restoran Diyalog Örnekleri
1. Restorana Giriş ve Masa İsteme
Waiter: Good evening! Do you have a reservation?
Garson: İyi akşamlar! Rezervasyonunuz var mı?
Customer: No, we don’t. Do you have a table for two?
Müşteri: Hayır, yok. İki kişilik bir masa var mı?
Waiter: Yes, right this way please.
Garson: Evet, lütfen bu taraftan.
2. Menü İsteme ve Sipariş Verme
Waiter: Are you ready to order?
Garson: Sipariş vermeye hazır mısınız?
Customer: Can we have a few more minutes, please?
Müşteri: Birkaç dakika daha alabilir miyiz lütfen?
(5 dakika sonra)
Customer: I’ll have the grilled chicken, and a lemonade, please.
Müşteri: Izgara tavuk alacağım, bir de limonata lütfen.
Waiter: Sure. Would you like anything on the side?
Garson: Elbette. Yanında bir şey ister misiniz?
Customer: What’s in the pasta primavera?
Müşteri: Pasta primavera'nın içinde ne var?
Waiter: It’s made with fresh vegetables, olive oil, and parmesan cheese.
Garson: Taze sebzeler, zeytinyağı ve parmesan peyniriyle hazırlanır.
Customer: Sounds great, I’ll take that.
Müşteri: Harika görünüyor, onu alayım.
4. Alerji veya Özel İstek Belirtme
Customer: I’m allergic to peanuts. Is there any in this dish?
Müşteri: Fıstığa alerjim var. Bu yemekte var mı?
Waiter: Let me check with the kitchen.
Garson: Mutfaktan kontrol edeyim.
Customer: Also, can I get it without cheese?
Müşteri: Ayrıca, peynirsiz alabilir miyim?
5. Hesap İsteme ve Teşekkür Etme
Customer: Could we get the check, please?
Müşteri: Hesabı alabilir miyiz lütfen?
Waiter: Of course. Here you go.
Garson: Elbette. Buyurun.
Customer: Thank you. Everything was delicious!
Müşteri: Teşekkürler. Her şey çok lezzetliydi!
Waiter: I’m glad you enjoyed it. Have a great day!
Garson: Beğenmenize sevindim. İyi günler dilerim!
Yurt dışında yemek yerken ya da İngilizce konuşulan bir ortamda restorana gittiğinizde, doğru ifadeleri kullanmak çoğu zaman önem kazanır. Sipariş verirken, menüyü anlamaya çalışırken ya da garsonla basit bir diyalog kurarken İngilizce bilginiz yetersizse kendinizi ifade etmekte zorlanabilirsiniz. Ancak bazı temel kalıpları öğrenerek bu tür durumların üstesinden rahatlıkla gelebilirsiniz.
Bu yazımızda, restoran ortamında karşılaşabileceğiniz yaygın durumlara uygun İngilizce ifadeleri sizlerle paylaşacağız. Kafede bir içecek isterken ya da restoranda özel bir istekte bulunurken nasıl cümleler kurmanız gerektiğini örneklerle öğreneceksiniz. İngilizcenizi geliştirmek ve daha rahat iletişim kurmak istiyorsanız, hadi birlikte başlayalım!